PROJE ÖZETİ

Termal konfor, bir insanın minimum enerji harcayarak çevresine adapte olduğu, rahat ve sağlıklı hissettiği iklim koşulları olarak tanımlanmaktadır. Kent geometrisi, farklı yoğunluk ve boyutlardaki yapı kütlelerinin ve vejetasyonun bir araya geliş biçimi olarak, güneşlenme durumunu doğrudan etkileyen ve termal konforu biçimlendiren bir kavramdır. Bu araştırmada, yapısal alanların ve boşlukların bir araya gelerek oluşturduğu fiziksel konfigürasyonun ve iklimsel koşulların farklı mekânsal ölçeklerde değerlendirilmesi, kentsel alanın tipolojik yapısı ve termal yükü arasındaki ilişkinin termal konfor indeksi (FES) üzerinden belirlenmesi amaçlanmaktadır.

Kent ölçeğinde, Ankara Kenti yerleşim dokusu, yerel ölçekte ise, Kızılırmak, Çukurambar ve Balgat bölgeleri çalışma alanı olarak belirlenmiştir. Kent ölçeğindeki çalışmalar, Ankara Kenti’nde Yerel İklim Zonları (YİZ) ve arazi yüzey sıcaklığı ilişkisi üzerinden ısıl yükü fazla olan yerleşim dokularının WUDAPT “Seviye-0” tekniği ile belirlenmesi aşamalarını kapsamaktadır. Yerel ölçek çalışmaları, WUDAPT “Seviye-1” tekniği kullanılarak tanımlanan geometrik indeksler ve meteorolojik parametreler (sıcaklık, nem, rüzgâr hızı ve yönü, basınç, güneş ışınımı) etkileşiminde değişen termal konforun (FES) karşılaştırılmalı analizi aşamalarından oluşmaktadır. Mikro ölçek çalışmaları ise, çalışma alanlarının ENVI-met yazılımında modellenmesi ve 9 farklı senaryonun (yaprak yoğunluğu değişen ağaçlar, çim yüzey, yarı geçirimli yüzey ve bu bileşenlerin farklı kombinasyonları) sayısal ortamda alana uygulanması sonucu yaz döneminde termal konforun ve iklim parametrelerinin ne ölçüde iyileştirilebildiğinin sayısal olarak tanımlanması aşamalarından oluşmaktadır.

Sonuçlar yeşil dokuya sahip olmayan ve kompakt yapısal konfigürasyona sahip YİZ sınıflarının, yeşil dokuya ve açık konfigürasyona sahip YİZ sınıflarına göre daha yüksek yüzey sıcaklıklarına sahip olduğunu göstermektedir. Böylece yerleşim alanlarında yapıların birbirine çok yakın mesafede konumlandırılmasının ve bitkisel doku eksikliğinin kentsel ısı adası oluşumundaki etkisi ortaya koyulmaktadır. Yerel ölçekte elde edilen sonuçlara göre, geometrik indeksler (GGF, Y/G), güneş ışınımının kente geliş açısını, rüzgâr akış hızı ve yönlenmesini değiştirerek, termal koşullar üzerinde etkili olmaktadır. Mikro ölçekte yapılan çalışmalar ise, yol boyunca bitkisel ağırlıklı yapılan tasarımların mikroklimayı ve termal konforu iyileştirdiğini göstermekle birlikte senaryoların oluşturduğu farklılıkların dokular arasında meteorolojik olarak tanımlanabilmesi için uzun süre çalıştırılan simülasyon sonuçlarının incelenmesi gerekliliği ortaya çıkmıştır. Bu araştırma projesi ile kent planlama ve tasarımı süreçlerinde meteorolojik verilerin kullanımı ve kent iklimini iyileştirici yaklaşımların benimsenmesinin kent ikliminin termal konfor için uygun hale getirilmesi açısındanönemi vurgulanmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Kent Geometrisi, Termal konfor, Peyzaj Bileşenleri, Yerel İklim Zonları, ENVI-met, Ankara